Boyun Fıtığınızdan Korkmayın

D eğerli okurlar, son zamanlarda en çok şikayet edilen hastalıkların başında boyun fıtığı geliyor. Boyun fıtıkları, uzman doktorlar tarafından konulan doğru bir teşhis, hasta eğitimi ve doğru bir tedaviyle artık korkulu bir rüya olmaktan çıkmıştır. Ancak ne yazık ki yanlış yönlendirmeler, bilinçsizce yapılan tedavi ve uygulamalar hem maddi hem manevi olarak hastaya ciddi ve dönüşü olmayan zararlar verebilmektedir.

Boyun omurları arasında bulunan disklerde bazı şartlarda fıtıklar oluşabilir. Hareketsiz yaşam, kaslara aşırı yüklenme, bilinçsiz şekilde yapılan spor, uzun süre araba kullanma, vücuda uygun olmayan yatak, sandalye ve masa kullanımı fıtığa zemin hazırlar. Baş öne eğik olarak masa başında çalışanlar, sekreterler, öğretmenler, uzun süre bilgisayar ve telefon kullananlar, ev işleri, dikiş nakış, temizlik, perde asma, cam silme gibi işlerle uğraşanlar risk altındadır.

Boyun fıtığında ağrı, sadece boyunda değil bazen kürek kemiği üzerinde veya göğüs bölgesinde yoğunlaşabilir. Sinir kökü sıkışması ile kola ve ele yayılan şiddetli ve yanıcı ağrı, uyuşma, karıncalanma, ileri olgularda da el veya kolda kas güçsüzlüğü görülebilir. Ağrı boyun hareketleri, öksürme, hapşırma ile artabilir

Boyun ve omuz bölgesinde olan ve kollara yayılan her ağrı, her rahatsızlık şüphesiz boyun fıtığı demek değildir. Bu konuda yukarıdaki şikayetleri devam eden hastanın bu konunun uzmanına başvurmasında yarar vardır. Çünkü muayene bulguları gerek hastalığı saptamada, gerekse tedavinin yönlendirilmesinde oldukça önem taşımaktadır.

Bu rahatsızlığı olan kişilerin günlük yaşantısında yapması gereken bazı düzenlemeler:

Çalışmanıza sık ara verin. Masada veya arabada otururken kısa aralar verip ayağa kalkın, kısa yürüme ve gerinme egzersizleri yapın.

Çalışma koltuğunuzu ve bilgisayarınızı ayarlayın. Otururken baş ve boyun doğru pozisyonda olmalıdır, özellikle uzun süre baş eğik pozisyonda çalışılmamalıdır.

Özellikle gençlerin spor faaliyetlerinde, futbolda başla yapılan vuruşlar boyun fıtığına neden olabileceğinden, kasların güçlenmesine yönelik hangi sporları yapıp hangisinden kaçınması gerektiğini doktoruyla birlikte planlamalıdır.

Çok sayıda veya kalın yastıkla yatmayın.

Televizyon izlerken kanepenin koluna başınızı dayayıp uyuyakalmayın.

Telefonun ahizesini omuz ile boynunuzun arasına sıkıştırarak konuşmayın.

Germe ve güçlendirme egzersizleri yapın. Omurga sağlığı için yürüyün ve yüzün.

Ağrılarınız tamamen geçse bile egzersizlerinizi her gün düzenli olarak yapmayı ihmal etmeyin.

Sevgili dostlar, boyun fıtığı ihmal edilmeyip tedavisi için erken davranıldığında kısa sürede şikayetlerin azaldığı bir rahatsızlıktır. Boyun ağrısı çekenlerin vakit geçirmeden bir fizik tedavi rehabilitasyon uzmanına başvurmaları ve onun tavsiyeleri doğrultusunda hareket etmeleri uygun olacaktır.

Kinesiyoloji Bandı Nedir?

Kinesiyoloji bandı, atletler ve fizik tedavi hastaları arasında popüler olan elastik bir spor bandıdır. Bu bandın ana amacı, kasların ve eklemlerin desteklenmesi, ağrının azaltılması ve dolaşımın artırılmasıdır. Yapışkan bir yüzeye sahip olan kinesiyoloji bandı, cilde direkt olarak uygulanır ve birkaç gün boyunca suya dayanıklı olarak kalabilir. Bant, vücudun doğal hareketlerine uyum sağlayacak şekilde tasarlanmıştır, böylece kullanıcılar egzersiz yaparken veya günlük aktivitelerini sürdürürken rahatlık hissederler.

Kinesiyoloji bandının kullanımı, aynı zamanda lenfatik drenajı ve kan akışını iyileştirerek iyileşme sürecini hızlandırabilir. Fizyoterapistler ve spor hekimleri, çeşitli kas ve eklem problemleri için bu bandı önermektedir. Ayrıca, bandın renkleri ve genişlikleri farklılık gösterir ve her biri belirli bir tedavi amacına hizmet edebilir. Yapılan araştırmalar, kinesiyoloji bandının plasebo etkisinden daha fazlasını sunduğunu ve gerçekten de kas fonksiyonlarını ve atletik performansı destekleyebileceğini göstermektedir.

Ağrı Bandı Kola Nasıl Yapıştırılır?

Ağrı bandı kola nasıl yapıştırılır sorusunun cevabı oldukça basittir. İlk olarak, uygulama yapılacak olan bölgenin temiz ve kuru olduğundan emin olunmalıdır. Ardından, ağrı bandının yapışkan tarafını cilde yerleştirin ve nazikçe bastırarak tutun. Bandı düzgün bir şekilde yerleştirmek için elinizle birkaç saniye boyunca bastırın. Bu işlem, bandın cilde tam olarak yapışmasını sağlayacaktır. Son olarak, bandı çıkarmadan önce talimatları dikkatlice okuyun ve gerektiğinde doktorunuza danışın. Bu basit adımları takip ederek, ağrı bandını kolayca ve güvenli bir şekilde yapıştırabilirsiniz.

Ağrı Bandı Boyuna Nasıl Uygulanır?

Ağrı bandı boyuna uygulanırken dikkat edilmesi gereken bazı önemli adımlar vardır. İlk olarak, uygulama yapılacak bölgenin temiz ve kuru olduğundan emin olunmalıdır. Ardından, ağrı bandını açın ve yapışkan tarafını cilde yerleştirin. Bandı, ağrı hissedilen bölgenin üzerine doğru yerleştirin ve gerekirse bantı keserek uygun boyuta getirin. Bandı cilde tam olarak yapıştırmak için elinizle hafifçe bastırarak tutun. Bu işlem, bandın cilde iyi yapışmasını sağlayacaktır. Bandı birkaç saat boyunca ciltte tutabilirsiniz, ancak herhangi bir rahatsızlık hissederseniz veya bandın cildinizde tahrişe neden olduğunu düşünüyorsanız, hemen çıkarın ve doktorunuza danışın. Ağrı bandı kullanım talimatlarını dikkatlice okuyun ve gerektiğinde doktorunuza danışarak en iyi sonuçları elde edebilirsiniz.

Ağrı Bandı Dize Nasıl Yapıştırılır?

Ağrı bandı diz bölgesine uygulanırken doğru tekniklerin kullanılması önemlidir. İlk adım olarak, uygulama yapılacak bölgenin temiz ve kuru olduğundan emin olunmalıdır. Daha sonra, ağrı bandını açın ve dizinizin üzerine yerleştirin. Bandı, ağrı hissedilen bölgeye doğru doğru şekilde yerleştirin ve gerekirse bantı keserek uygun boyuta getirin. Bandı cilde tam olarak yapıştırmak için elinizle hafifçe bastırarak tutun. Bu, bandın cilde iyi yapışmasını sağlayacaktır. Diz bandını birkaç saat boyunca ciltte tutabilirsiniz, ancak herhangi bir rahatsızlık hissederseniz veya bandın cildinizde tahrişe neden olduğunu düşünüyorsanız, hemen çıkarın ve doktorunuza danışın. Ağrı bandı kullanım talimatlarını dikkatlice okuyun ve doktorunuza danışarak en iyi sonuçları elde edin.

Ağrı Bandı Kaç Yaşında Kullanılır?

Ağrı bandı kullanımı için yaş sınırı genellikle ürünün ambalajında belirtilir. Ancak, genel olarak, ağrı bandı çocuklar ve yetişkinler için uygun bir tedavi yöntemi olarak kabul edilir. Çocukların ağrı bandı kullanmadan önce bir yetişkin gözetiminde ve uygun bir şekilde kullanmaları önemlidir. Bazı ağrı bandı markaları belirli yaş grupları için öneriler sunabilir, bu nedenle kullanmadan önce ürün ambalajını dikkatlice okumak önemlidir. Ayrıca, ağrı bandını kullanmadan önce bir doktora danışmak da faydalı olabilir, özellikle de çocuklar için. Doktor, çocuğunuzun yaşına, sağlık durumuna ve kullanımıyla ilgili herhangi bir özel endişeye göre önerilerde bulunabilir. Bu şekilde, ağrı bandının güvenli ve etkili bir şekilde kullanılması sağlanabilir.

Ağrı Bandı Renkleri Ne İşe Yarar?

Ağrı bandı renkleri genellikle çeşitli işlevleri veya özellikleri temsil eder. Her renk genellikle farklı bir amaca hizmet eder:

  • Mavi veya Yeşil: Genellikle soğuk terapi için kullanılır. Bu renklerin bandı, şişlikleri azaltmak ve ağrıyı hafifletmek için genellikle spor yaralanmaları veya travmalarda kullanılır.
  • Kırmızı veya Turuncu: Sıcak terapi için kullanılır. Bu renklerin bandı, kas gevşetici etkiler sağlayarak kas spazmlarını hafifletmek ve kan akışını artırmak için kullanılır.
  • Beyaz: Genellikle standart yapışkanlı ağrı bandı olarak kullanılır. Ağrıyı hafifletmek ve iyileşmeyi desteklemek için yaygın olarak kullanılır.
  • Siyah veya Gri: Genellikle daha güçlü yapışkanlık ve destek sunan spesifik bölgeler için tasarlanmıştır. Daha yoğun egzersizler veya daha fazla hareket gerektiren aktiviteler için tercih edilir.

Renklerin işlevleri, üreticilere göre değişebilir, bu nedenle ağrı bandını seçerken ambalajdaki açıklamalara ve kullanım talimatlarına dikkat etmek önemlidir. Her renk belirli bir tedavi yöntemini veya etkiyi temsil eder, bu nedenle ihtiyaçlarınıza uygun olanı seçmek önemlidir.

Dr. Portakal
Dr. Portakalhttps://www.drmehmetportakal.com
Ermenek’te doğdum. 1992 yılında Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldum. İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon alanında uzmanlık eğitimimi ve Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Biyokimya doktoramı tamamladım.

Yorumlar

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Yazılar

Sosyal Medya

9,595BeğenenlerBeğen
21,000TakipçilerTakip Et
2,818TakipçilerTakip Et
2,500AboneAbone Ol

Son Yazılar

Hemen Ara