Fibromiyalji temelinde oksidatif stresin etkin rol oynadığı görüşünü destekleyen çalışmaların artmasıyla birlikte beslenmenin antioksidan içeriğinin getirilmesi görüşü ortaya çıkmıştır. Bu amaçla antioksidan vitamin ve mineral olmak üzere kan bulgularında eksiği tespit edilen mikro besin ögelerinin belirlenerek eksiklerin tamamlanması sağlanmalıdır.
Fibromiyaljide vücudun enerji santrallerini iyi çaliştiracak besinler ağırlık verilmelidir.
Son yıllarda yapılan çalışmalar bazı gıdalarda yer alan aminoasitler ağrının beyne daha fazla iletilmesine ve daha yüksek şiddete ağrı duyulmasına neden olduğunu göstermiştir. Glutamat ve aspartat denilen bu iki aminoasit beslenmemizde iki şekilde bulunur: bunlardan birisi kırmızı ette bulunan şekli, bir değeriyse gıdalara eklenen koruyuculardır.
Monosodyumglutatmat ( MSG) , mayalar, aspartam, soya sosu, permesan peyniri, eski kasar gibi gıdalarda yer alır ve ağrının beyne daha fazla iletilmesine yol açtığı gibi daha yüksek şiddete ağrı duyulmasına neden olmaktadır. Bu nedenle özellikle aspartam ( doğal tatlandırıcı ) içeren gıdalardan, gazlı içeceklerden, kırmızı etten, sucuk , salam, sosis gibi işlenmemiş etlerden uzak durmak gereklidir. Bunun yanında; günlük düzenli sebze ve meyve yemek, haftada iki gün balık tüketmek fibromiyalji hastalarında ağrının azalmasına yardımcı olacaktır.
Fibromiyalji hastalarımız her meyve ve sebzeyi mümkün oldukça kendi mevsiminde yemelidirler.
Beslenmede vücudun enerji santrallerini iyi çalıştırcak besinlere yer verilmelidir. Bu konuda ilk önerebileceklerim; A, C, B kompleks, D vitaminlerinden zengin, folikasit, lif, kalsiyum, potasyum, ve magnezyum madeni, brokoli, omega 3 ve B12 deposu balık yağı, keten tohumu, ceviz, yumurta, rusym, semizotu, kuşkonmaz antioksidan etkili besinlerdir.
Ayrıca bazı besinler intolerans ve alerji varsa öncelikle bunlar tespit edilip tedavisi tapılmalıdır.
ANTİOKSİDAN GÜCÜ YÜKSEK OLAN İLK 10 BESİN:
• KURU ERİK
• KURU ÜZÜM
• YABAN MERSİNİ
• BÖGÜRTLEN
• ÇİLEK
• ISPANAK
• LAHANA
• KIRMIZIBİBER
• KARNABAHAR
• SOĞAN